7 Kasım 2018 Çarşamba

Banane

     bu güne kadar hep hep muhteşem renk dengesine sahip, süper kompozisyonu olan, anatomi kurallarına yüzdeyüz sirayet eden çizimlerle uğraştık. Çocuklar bile böyle yaptığına alkışlandı. Halbuki kendi gözlerindeki kafesi alkışladı insanlar. Oysa çocuk öylemiydi. Aldı eline 1 liralık kalemi ve karaladı derdi bişey çizmek değildi. O bi deneyimdi onun için.

     "Vaaay uzun bi çubuk ve beyaz bişeye sürtünce iz çıkıyo. Aaaa çok güzeeel"

     "Bak anne seni çizdim dedi" Bir olduğu yere özlemle...

     Koca kafalı eğri büğrü bi tipleme, belki insana bile benzememişti. ev işi, mutfak, komşular, vitrindeki ayakkabı hepsi birlikte şöyle bi göz ucuyla baktı kendi save noktasına... Gene sevmediği arkadaşından gelen mesaja tıklamamak için mausun ucuyla kapatması gibi:

      "Aa çok güzel olmuş kızım" dedi ve kulağındaki radyasyona geri döndü ağdalı kelimeleriyle. Bir insanla bir insanın üremesi için ortaya konulan ritüel hakkında konuşmak daha önemliydi. Halbuki kızın kağıdında yepyeni bir deneyim vardı. Ev işi, Mutfak, Komşular ve vitirindeki ayakkabının umrunda değildi ama. Nede olsa bi bihter yada behlül çizimi değildi...

7 Ekim 2018 Pazar

D100 Dungeon inceleme



(Solo dungeon delve pnp boardgame)

Gloomhaven, Pathfinder acg, the 7th continent gibi devlere ulaşmak bu kadar masraflıyken bu 3 oyununda setup süresi biraz uzunken d100 dungeon ucuzluğuyla ve kısa setup süreciyle bu açığı kapatıyor.
Adı üzerinde d100dungeon bir dungeon delve oyunu. 2 tane d10 (2 tane on kenarlı zar), kağıt kalem, karakter kağıdı ve kural kitapçığıyla oynuyorsunuz. Amacınız size verilen questleri yapmak. Ama bunu yaparken hem karakterinizi geliştiriyor hemde empire building ınvestment ile büyüyorsunuz.
Combatlarda önce düşmanın tepkisi için bir zar atılıyor ve dövüş kısmına geçiliyor. Karşılıklı zar atarak birbirimize vurup vuramadığımızı, ne kadar hasar verdiğimizi ve bu hasarı nereye verdiğimiz (yada aldığımız) belirliyoruz. Örnek olarak bi goblin archer sizin kolunuza vurmuş olabilir bu da ekstra damage yada daha az damage anlamına gelebilir. BUnun yanında eşyallarımızın sağlamlığı da var. Atıyorum başlığınıza hasar ala ala başlığınızı kaybedebilirsiniz.
Şimdiye kadar combatlarda öle uzun süre takıldığım olmadı gayet hızlı bir şekilde çözülüyor ve keşfetmeye devam ediyorsunuz.
Keşif kısmı bana göre oyunun en keyifli yanı diyebilirim. Belli map tile larını blank map e çizerek ilerliyoruz. Yaptığımız aktiviteler belli bir süreye mal oluyor. belli sürelerde meşalelerimiz azalıyor, yiyeceğimiz tükenyor buda keyifli bir gerginlik yaratıyor.
Questler arasında fazlalıkları satıyoruz, reputation cost umuza göre satıcılar buluyoruz, training ile kendimizi geliştiriyoruz, yeni quest için hazırlık yapıyoruz.
Oyunla alakalı söyleyebileceğim eksi nokta şu olabilir. Herşey zara bağlı olduğu için bazı questleri çözerken gereksiz uzayabilir. Zar bu sonuçta gelmez mi gelmez. Bu da belli bi sıkıcılık yaratabilir.
Sonuç olarak 53 sayfalık (ekstra bikaç karakter kağıdı ve cheat sheetlerle) bir çıktıyla uzun süre eğlendirebilcek bi oyun.

Aşağıdaki linktlerden kural kitapçığını ve gerekli çıktıları bulabilirsiniz


https://boardgamegeek.com/filepage/153784/d100-dungeon-game

http://martinknight39.wixsite.com/mk-games/d100dungeon

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Herşeyin Çizim Tekniği

     Son zamanlarda şu tarz sorularla çok fazla karşılaşır oldum. Dudak çizemiyorum tekniği nedir, Saç çizemiyorum tekniği nedir, perspektifi yapamıyorum tekniği nedir, renkler konusunda iyi değilim tekniği nedir vs vs... Herşeyin çizim tekniğiyle bunu çözeceksiniz arkadaşlar.

     En başta çizimin kendisinden bahsederek başlamak gerek diye düşünüyorum. Çizim dediğimiz şey bir sanat dalıdır. Çizerek bir sanat nesnesi üretmiş oluruz. Sanat gayet kişisel bir uğraştır.

     Sanat ve Bilim birbirinden ayrı iki farklı alanlardır. Bilimsel bir problemi çözerken çoğu zaman önceden bulunmuş belli yöntemlerde belli formüllerde birimleri yerine doğru şekilde yerleştirerek sonuca ulaşabiliriz. Bilimdeki kanunlar evrenseldir. F=m*a formülü herkes için aynıdır ve sonuca ulaştırır.

     Tekrar çizime dönecek olursak. Çizimde bi teknikten bi formülden bahsetmek aslında çok güçtür. Çünkü Çizim tamamen kişisel bir uğraşıdır. Hatta kendini bulma çabasıdır bana göre. Yani bir matematik problemi çözerken ki gibi tek bir doğrudan söz edemeyiz çizimde. Yada bi test sorusu gibi şu şık doğrudur diyemeyiz. Çizerken bunu kendiniz bulmanız gerekir. Piyasada birsürü teknik, laf kalabalığı görebilirsiniz işte anime çizim tekniği yada atıyorum baş çizimi, vücut çizimi, perspektif çizim tekniği vs gibi. Ama dikkat ederseniz hepsi farklı yöntemlerden bahseder. Çünkü zaten orda bahsettiği teknik o kişinin kendi deneyerek ulaştığı yöntemdir. Kendisi o yöntemle harikalar yaratıyor olabilir. Sizde aynı şekilde işlemeyebilir o yöntem teknik. Hepimiz ayrı bi bakışa ayrı bir görüşe ayrı kas hafızasına sahibiz biz o teknikle birşeyler yapamayabiliriz. Hatta bana göre birinin tekniğini birebir kopyalamak ve onun üzerinde ısrar etmek, kişinin kendini öldürüp tekniğini taklit ettiği kişinin çok iyi bir kopyacısı yapar.

     E ama ne yapalım o zaman ? Dediğinizi duyar gibiyim. Herşeyin Çizim Tekniği burada devreye giriyor. Çizmeye çalıştığınız şeyi doğadan bakarak tekrar tekrar çizerek, çizmek istediğiniz şeye ulaşacaksınız. Saç mı çizemiyorsun oturt kardeşini karşına saçlarını çiz, Yaz google amcaya saç diye çıkan ne varsa çiz. Koşan adam mı çizemiyorsun yaz google amcaya running man diye çıkan ne varsa çiz. E abi denedik olmadı diyenler olabilir. Demekki yeteri kadar denememişsin. Herkesin öğrenme kapasitesi farklıdır. Sen 5 denemede kavrarsın ben 25 denemede. Neyi çizmek istiyorsanız onu alın koyun karşınıza ve bakarak çizin herşeyin çizim tekniği budur. Zaten bu süre zarfında kendinize has tekniğinizi de geliştirmiş olacaksınız ve kendi tekniğinizle size özel bir şekilde artık neyi çizmek istiyorsanız o şeyi çizebiliyor olacaksınız. Ama bu noktada başkalarının çizimlerini kopyalamayın ta en başta da dediğim gibi o zaman kopyaladığınız kişinin gölgesi olmak yolunda adım atmış olursunuz...

     Daha fazlası ve sorularınız için yorum atabilirsiniz yada hemen alttaki linklere özelden yazabilirsiniz. 

      Teşekkürler

https://www.facebook.com/HayalciMahluk
http://hadozee.deviantart.com/
https://www.facebook.com/groups/399661600107052/
https://www.facebook.com/groups/150449945136934/

5 Aralık 2014 Cuma

Çizime yeni başlayan ve Çizim Tableti Almak isteyen genç arkadaşlara tavsiyeler

     Arkadaşlar selamlar çoğu zaman böle bi soruyla daha doğrusu bi istekle karşıma gelindiğinden genel olarak değinmek istiyorum....

     Çizim tableti alıcam nasıl bi tablet almalıyım yada çizim tableti alıcam öneririr misiniz, Hangi marka çizim tableti daha iidir, çizim tableti almayı dusunuyorum ne önerirsiniz falan gbi birbirine cok benzeyen birsürü soru gelmekte. Genel kanı da şu yönde oluyo çizim tableti olunca cok süper çizicem yada çizim tableti çoğu şeyi daha kolaylaştırıcak benim için gbi şeyler duşunuluyo oluyo.

     Öncelikle şurdan başlayalım çizim tableti çizginizi geliştirmez tekniğinize bişey katmaz cepten yemektir. Nedendir die sorarsanız sırayla anlatayım:
     Bir: Çizim tableti el göz koordinasyonunuza zarar verir çunku çizdiğiniz çizginin boyutu ile gördüğünüz çizginin boyutu aynı değildir bu da el göz koordinasyonunuzu saptırır. Tablette cizim yaptıktan sonra el çizimine geçtiinizde çok tecrübeli deilseniz gerçekten bunun şaştığını görüceksiniz ve toparlamanız zorlaşıcak özellkle çizime yeni başladıysanız icene afalladığınızı görüceksiniz
     İki: Çizim tabletinde elinizin çizim yaptığı alan ile gözünüzün gördüğü alan bir değildir bu da el göz koordinasyonunuzu şaşırtır nasılbi boyutta çalışsam ben die afallamanız çok doaldır. Aynı şekilde kağıda döndüğünüzde çizdiğiniz şeyin boyutlarını ayarlamakta zorlanıcaksınız (hala yaşıyorum bunu)
     Üç: Omzunuzu çalıştırmadığı için eliniz tuıtuklaşır. Çizim tabletinde genellikle kucuk bir alanda çalışılır halbuki sağlam çizerlere baktığımızda (joe mad, kim yung gi, Francisco herrera, Dave Rapoza, Todd Lockwood vs vs uzar bu liste) önce kağıta kendi tarzlarını oluşturduktan sora dijital çizime geçmişlerdir. Çizim tabletini kullanırken genlde sadece parmaklar yada bilek çalışır ki bu da tehlikelidir çizginiz için rahat serbest çizimler yapmanızı engeller.

     E hiç mi faydası yok bu meredin? E varki kullanıyoz zaten bu saydığım zararlar çizim olarak kendi tarzını oluşturamamış kalem kağıdı bi uzvu gbi kullanamayanlar için söylenmiş şeyler başlangıç aşamasında olan birileri için geçerli :)

     Çizim tabletinin de aslında kağıt kalemden farkı yoktur tablet sadece bi araçtır dijital mecrada kullandığımız. Çizim tableti olunca çok süper çizilmiyo tekrar söylüyorum çizen birisi için kalem kağıttan farksızdır. Hani Ctrl+z olayı, Layer mantığı, renk genişliği, direkt dijital ortamda çalışmanın hızlılığı g,b, şeylerden dolayı elbetteki de avantajlı bi araçtır :) Ama yukarda saydığımız sebeplerden ötürü de cepten yemektir biyerde : o yuzden çizim tabletine geçmeden önce kağıtla kalemle cebimizi iyi doldurmamız gerek :) Aynı zamnda çizim tabletinde öyle güzel harikalar yaratanlar emin olun bunu kağıt ve kalemle de yapabilen adamlar :)

     Çizim tabletine geçmeden önce iyi düşünülmesi gerekir benim kanaatimce (bu yuzden çok sıkıntı çektim) ben gerçekten gördüğümü çizebiliyomuyum kafamdakini kağıda aktarabiliyomuyum renklerle aram nasıl gbi soruları kendimize sormamız önemli bu noktada. Çunku direkt çizim tabletiyle girişirsek çizgimizin tekniğimizin orjinal çizgimizn gelişmesi biraz zorlaşır. Bİyerden sora iş fotomonipulasyona sağdan soldan çalıp bişeyler ortaya koymaya dönüşebiliyo (piyasada böyle birçok adam var). Aynı zmanda çizim tabletiyle yapabileceğiniz çoğu şeyi zaten elde de yapabilirsiniz bunu unutmayın.

     Çizim tabletlerinin de ayrıca fiyatlarını unutmayın arkadaşlar gayet pahalı oyuncaklardır kendileri. 300 400 liradan başlar iyi bi çizim tableti. Bunun yanında güzel bi kırtasiyeden 50 liraya çok sağlam çizim malzemeleriyle çıkıp ömürlük kullanablirsiniz :)

     Evet çizim tabletini biraz fazla yerden yere vurmuş olablirim ama çizime yeni başlayan arkadaşlar için önemli olduğunu duşunuyorum.

    Ha illa ben alcam diosanız zaten o noktada bu yazıyı yazmışım yazmamışım çokta bişey ifade etmez. İllada alcak olan arkadaşlar için Wacom marka çizim tabletlerini önerebilirim biraz pahalıdır dier markalara göre (Lapazz, genius vs) ama kalite, kullanılablirlik ve ömür bakımından çok daha ii olduğunu söyleyeblirim :) başlangıç olarak Wacom Bamboo Touchlar iidir yada İntous serisi zaten profesyonellerin kullandıkları çizim tabletleridir. Fiyat olarak çok bişey söylemeyeyim fiyatlar çok değişebiliyor siz araştırırsanız üç aşağı beş yukarı sölediklerimi destekler şeylerle karşılaşırsınız.

     Bol bol çizin arkadaşlar kağıdı kalemi bırakmayın farklı malzemeler kullanmaktan çekinmeyin (size çok şey katıcaktır). Bol bol araştırın insanların nasıl çizdiğini inceleyin ve çizdiğinize değil çizmeye aşık olun :) yoksa ohaa ne süper çizdim ohaa çok süper oldu falan derken yeni çizim yapamazsınız Allah muhafaza xD

23 Kasım 2014 Pazar

Bir başarısızlık hikayesi

     Her zaman olduğu gbi gene nasıl başlasam hep böle bi bilememe içerisinde başlıyorum yazmaya önceden çizmeye başlarken de böyle oluyordu ama çizim konusunda bunu aştığımı düşünüyorum.





     Genelde hep şöyle bi hikaye vardırya işte atıyorum bitane yönetmen işte ilk 7 8 yaşlarında sinemaya gitmiştir ve o zamandan beri sinemaya aşıktır falan filan benim böle bi hikayem yok kendimi bildim bileli hep çizdim karaladım. Eee böle özel olarak hatırladıım 4 5 yaşlarımdayken babamın eve devasa bi telefon kayıt defteri getirmesiydi. Liseliler bilmez pttler de tüm bilgilerin yazıldığı devasa defterler varmış ama hani yaprak yaprak kullanıldıından her sayfanın arkası aslında boştu ne kadar diyim a3 ten daha buyuk a2 den daha kucuk geniş kare sarı saman kağıdından baya ağırca kalın bi not defteriydi. Onu böle baya bi doldurduğumu hatırlıyorum. Neyse hani maksat elim açılsın diye anlatıyorum bunları asıl yazımın konusu bu deil.

     Bundan 3 sene önce yaz döneminde reklam ajansında çalışmaktaydım. Orda Facebookta dolaşırken Zahiri Çizgiroman die bi sayfayla karşılaştım yeni kurulan bi ekipti. Çizgiroman fanzini yapalım die toplanmış içinde tanıdığım insanlarında bulunduğu bi ekipti. Oha ne güzel lan deyip bende çizcem diye atladım ama ilk sayısı ayarlanmıştı ilk sayıya yetişemedim ama çalışmalara da giriştim bi yandan. O zamanlar bakmadan çizmek konusunda sıkıntılarım vardı (gerçi hala varya) neyse işte giriştim hemen napsam ne etsem diye...

     FRP ile uğraşmayı çok severim uzunca da bi süre FRP Gmliği yapmışlığım da var (ne olduunu sormayın google die bişi var) neyse ulan o kadar senaryo yazıyoz ediyoz buna da FRP senaryolarımdan birini yediririm diye atladım. Ama hani karakter çalışmalarım falan hep çakma çakma şeyler deviant arttan işte nebliyim Pathfinder dan falan hep arakla arakla başladım bişeylere...






  
      Evet bu gördüünüz çizimler hikayem için tasarladıım karakterlerin ilk konsept art çalışmalarıydı ama gereğinden fazla referans içerdiinden dolayı özgün saymıyorum kendilerini... daha fazla karakter karalaması var ama bunlar kafidir :D

     Saolsun Kız arkadaşım güzel bi giriş yazısı yazdı ama benim tecrübesizliklerimle ilk sayfam tam bir Fail olunca dedim dur... :D Baya bildiin kendimi bitiriyorum şuan ama hadi hayırlısı bakalım :D



     Evet ilk sayfada böyle bi Fail ortaya çıkınca dedim kendi kendime dur :D O arada da işte ilk sayısı yayınlandı Zahiri çizigiromanın ki çok ta güzel işler vardı hepsinin ellerine sağlık. O arada ben de tekrar çalışmlara başladım en başa dönmek suretiyle (obje ve anatomi ayrıca imgesel)...

     Böle bi Faildan sonra Uykusuz dergisinde yayınlanan Ersin karabulutun sandık içine benzer bişiler yapayım diye bikaç girişimim daha oldu da Allahtan onları da taratmamışım yoksa haller icene fena :D

     Böle Faillar dolusu bir yazdan sonra gecikmeli de olsa Zahirinin ilk sayısı elime geçti dedim iiki yayınlamamışım :D Fasbük sayfasında ikinci sayının startı da verildi dedim yetişicem çalışmalarımı da icene hızlandırdım iyiden iyiye. Yalnız ortada buyuk bi sorun vardı çizimin yanında. Çizmek problem deildi öle yada böle çizmek konusunda kendimi geliştiriyodum zaten işim bu ama orjinal hikaye konusunda napıcaktım bilmiyodum. Öncesinde giriştiim yukarda da ilk sayfasını gördüğünüz gayet ucuz bi fantastik hikayenin girişiydi orklu büyücülü ejderhalı kılıçlı tonla hikaye vardı. Kız arkadaşımla ortak bikaç bişeyler karalamaya girişelim dedik ama pek te vakıf olamadık. Hani biyandan da Zahirinin 2. sayısı için deadline yaklaşıyodu (gerçi habire geri atıldı ama o ayrı konu).

     Nabalım ne edelim diye uğraşırken Hacettepe Bilimkurgu ve Fantezi topluluğundan arkadaşım Ozanla konuştuk dedi yazarız baya bi heycanlıydım cunku biliyorumki onun da işi yazmak birşeyler anlatmaktı. (ne kadar maden muhendisliği de okuyo olsa :D) Neyse o kısmı geçelim bende yavaştan karakter tasarımlarına başladım ve haniaklımdan yapabiliyodum bu benim için muhteşem bişeydi.

 







     Elimde düz yazı bi hikaye vardı ama hem benim hemde yazan arkadaşın başına gelen bazı aksaklıklardan dolayı doru duzgun hiç senaryoya dokemedik düz yazı hikayeyi ama ii oldu bence tecrübe etmiş oldum :)

     Yavaş yavaş ortaya çıkıyodu çizgiroman. Bende gayet memnumdum bu drumdan. Zaten Zahirideki arkadaşlar da 4 6 sayfa olsun diyodu gönderdikleriniz. Malum fanzin zaten kimse bişey kazanamıyo. Birçok aksaklıkla beraber 4 sayfayı tamamladım. Ozanın da onaylamasıyla gönderdim Zahiriye saolsun ordaki arkadaşlarda ilgilendi. Heycanla beklerken 2. sayıya çok fazla iş gönderildiğinden Çorak ı 3. sayıya ertelendiğini öğrendik hayrılısı olsun diyerek gecikmeli olarak çıkan 2. sayıyı aldık. En son sayfada 3. sayıda çıkacakların arasında çalışmamı görmek gayet yetmişti bana ve çizgiroman konusunda da kendime güvenim gelmişti artık.

     Daha da devam etmek istiyordum falak vizeler finaller yazan arkadaşın başına gelen aksaklıklarla birlikte erteledikçe erteletiyoduk malesef. O arada Global Game Jam e katılmamla odağım yavaş yavaş oyun sektörüne kayıyodu. O sene yaz döneminde oyun firmasında çalışmaya başlamamla da icene kopmuştuk. Kendimce hikayeyi yazmaya devam etsemde pek vakıf olabildiğim söylenemez. Öle öle derken yazan arakadaşla kopmuştuk icene (bu ne lan aşk hikayesi gbi :D öhhm). Bir sene gcti öyle aradan bende uraşmadım fazla çizgiroman işleriyle ama kendimi geliştirmeye de devam etmekteydim biyandan yapmalıydım bu çizgiromanı. 4 5 ay önce yazan arkadaşla ev arkadaşı olmamızla tekrardan bakalım konu ve hikaye üzerinde tartışmaya başladık. Şimdi geriye dönüp baktıımda ne Ozan ne de bende çizgiromanımızın 2 sene önce yaptıımız halini begenmeyip bu ne lan deyip baştan başlamaya karar verdik. Zaten o yuzden bu yazıyı yazdımya :D.







     Buyrun bunlarda baskıya hazır 4 sayfası bir sayfa daha var ama o taratılmadı ve konuşma balonları eklenmediğinden burda paylaşamıyorum Zahirinin de 3. sayısı çıkamadı artık nabalım bu şekilde yayınlamak kısmetmiş.

     Böyle bi başarısızlık hikayesi diyebiliriz aslında. Şöyle bi baktığımda daha özel şeylerden bahsederim diyodum işte Kusayın tasarımı mekan dünya konsept üzerine ama nedense böle bi yazı oldu hayırlısı diyelim efenim inşallah beğenirsiniz. Artık bakalım daha güzel procelerle devam edicez...

23 Haziran 2014 Pazartesi

Oyun Konsepti notlar 1



                Aslında bende bilmiyorum tam olarak ne olduğunu meteor mu düştü dünyanın çekirdeğiyle alakalı mı herkes başka bir şey anlatıyor ve garip bi şekilde insanların takıldığı şey ne olduğundan daha çok kimin yaptığı üzerine. Teknoloji kullananlar (bunlara bi isim bulmak lazım) bunu bize ilahlar yaptı deyip komple yüz çevirdiler Büyü Kullananlar (bunlara da bi isim bulmak gerek) ise bu unuttuğumuz tapmadığımız Tanrıların bir gazabıdır deyip birsürü ilah ürettiler kendilerine. 

                Biz ise bu bir imtihandır deyip yılmadık evet belki dünyadaki insanların dörtte üçü ölmüş olabilir, ortak kıtamız 3 e ayrılmış olabilir ama bu bizi asla yıldırmadı kim bilir belki daha güçlü hale getirdi bile diyebilirim. Bizler (bunlara da bi isim bulmalı) Tek İlah’ımızın yarattığı dünyayla iç içeyiz onunla beraber dönüyoruz tıpkı güneşin etrafında döndüğü gibi hepimiz ona döndürüleceğiz. Yaradılış onundur.  Teknoloji kullananlar gibi bizler dünyamızı (Uzerinde yaşadığı kıtayı kast ediyo bu na da bi isim bulmalı)  kendimiz yaratacağız diye öldürmüyoruz yada Büyü kullanıcıları gbi büyü kullanarak dengesini bozmuyoruz aldığımızdan çoğunu vermektir düsturumuz. Yaradılış onundur ve sen ona hizmetkar olunca yeryüzü de sana hizmetkar olur bizim yapabildiklerimizde buradan gelir.
 

Basatın günlüğü
Afetten sonra 307 Yaz gün dönümü sonrası  Nyari 13 (bu tarihe de anlamlı bişiler uydurmak lazım)

1 Mayıs 2014 Perşembe

WR&M (warrior rogue and mage) Setting tanıtımı

     Ee uzun zmandır aklımdaydı aslında böle bişey yapmak bi arkadaşla bunun üzerine konuşmakta beni gaza getirdi yazayım dedim neyse efenim.

     WR&M (Warrior Rogue & Mage) nedir? Stargazergames ten çıkmış Michael Wolf (Dungeon Slayers ta da adı geçer) amcamızın yazdığı bir FRP settingidir.

     Ee ismi sizi yanıltmasın oyunda üç ayrı savaşçı hırkız büyücü diye sınıfımız yok. Bunun yerinde Core rulebookun Foreworld kısmında da okuyabileceğiniz gbi Michael Wolf amcamız neden biz bunları Stat yapmıyoruz yahu demiş ve bunları sınıf olmaktan çıkartıp STR, DEX, ve INT gibi temel statlara dönütürmüş. Ki bence çok ta datlu etmiş. Kingdoms of Amalur kafası...

     Sizinde tathmin edebileceğinizi gbi Warrior (W) statımız güçle alakalı şeyler; Kılıçla vurmak, kapı kırmak odun taşımak, dayanıklılık, koşma mesafesi gbi şeyleri kullanırken zarımızı etkiliyor (zar kısımına gelicem). Rogue (R) statımız el göz koordinasyonumuz; uzak mesafeli silahları kullanırken etki ediyo. Çevikliğimiz, hızımız, el marifetlerimiz gbi şeyler de buna dahil. Mage (M) statımızda tahmin edebileceğiniz gbi akılla alakalı şeyler, Büyümüzü manamızı etkiyo...

     Sistemimizin FATE denilen bi özelliği var ki ben çok severim bu özelliği. FATE yakarak fail attığımız bi zarı +2 bonusla tekrar atabiliyoruz, Bizi öldürecek olan birşeyden FATE yakarak kaçabiliyoruz, Son olarakta oyuncu FATE yakarak dünyada minor değişiklere sebep olabiliyo. Şöyleki mesela bi köye girdiniz kimseyi tanımıosunuz köyün ileri gelenlerini tanımıyosunuz ama FATE yakarak abi ben köydeki ticaretle ilgilenen lonca liderini tanıyomuşum diebiliosunuz. Ohohohooo oyuncuya bu kadar güç verilirmi la yada çok iimiş tamm ya FATE le herşey yapılır dediğinizi duyar gibiyim FATE öle kolay kazanılmıyo yakarsanız geri kazanmanız yaptığınız i role bakıyo ve GM isterse veriliyo :)

    Aslında setting bu kadar basit Statlarımızın yanında ayrıca skillerimiz de var her bi aldığımız skill kendine etkiyen şeye +2 veriyor. yani atıyorum kılıçla rakibe vurucaz. Swords skill ine mi sahibiz W statımızdan gelen artımız ve skilimizden gelen artı 2 yi ekleyerk kılcımızı savuruyoruz.

     Son olarak ta ayrıca Talentlarımız var ki bunları kazanmak Stat ve Skillerimize göre daha zor ve dha spesfik özellkler katmakta bizlere :)

     Sistem sadece 1 tane 6lı zar kullanıyo (1d6) zarı sallıyoruz konuyla alakalı statımızı ekliyoruz varsa skill den gelen +2 mizi ekleyip işimize devam ediyoruz :)

      Kitaplarına gelicek olursak:
     
      http://www.stargazergames.eu/games/warrior-rogue-mage/
     
      Tüm kitapları yukardaki linkte bulablirsiniz. Core rulebook size gayet yeterli olucaktır oyunu oynatmak için ama bana göre core rulebook taki büyü listesi çok kısıtlı eminim yetmiycektir From the imperial library ile o açığı da kapatabilirsiniz :)
      Ben bi Grafik örencisi olarak kitabın tasarımını sayfa düzenlemelerini içindeki çizimlerini gayet beğendim eminim sizde beğeniceksiniz. Core rulebookta çok olmasada başlangıç seviyesindeki bi GM i tatmin edecek kadar NPC yada Creature bulunmakta. Ayrıca WR&M İmperium adında kendine has bi dünya içermkte ama bana biraz koymuş olmak için koyulmuş gbi geldi gayet kendi generic dünyanızı kullanabilirsiniz.

      Aaa düşünelim ne kaldı hah. Settingte ırklardan da bahsetmiş ve ek kitaplar sayesinde de birsürü ırk oluşturabilirsiniz.

     Sayfalarca core rulebookmuş bestiarymiş GMs Handbookmuş gerek yok abi. 30 - 35 sayfada gayet güzel anlatmış settingi hizlıca FRP oynatmaya GM lik yapmaya girişebilirsiniz. Hatta sadece benm bu anlattıklarıma bakıp Core Rulebookun 35. sayfasını önününzde tutark bile oyuna girişebilirsiniz :D (ama tavsiye etmem okuyun bea zarar gelmez okumak iidir:D)

     İi oyunlar :) ....